Cinsel işlev bozukluğu, bir kişinin cinsel aktivite sırasında tatmin hissetmesini engelleyen cinsel tepkideki herhangi bir sorunu kapsayabilir. Araştırmalar, kadınların yaklaşık yarısının ve erkeklerin yaklaşık üçte birinin hayatlarında en az bir kez cinsel işlev bozukluğu yaşadığını göstermiştir. Araştırmalar cinsel işlev bozukluğunun yaygın olduğunu gösterse de birçok insan bu konuda konuşmak ve yardım almak konusunda çekimser olabilir. Ancak bu rahatsızlıklar tedavi edilebildiği için kişilerin cinsel faaliyetleri ile ilgili endişelerini ve şüphelerini partnerleri ile paylaşmaları ve gerekirse tedavi için bir sağlık merkezine gitmeleri önemlidir. Cinsel işlev bozuklukları DSM-5 sınıflandırmasına göre 7 ana başlıkta toplanmıştır;

• Cinsel uyarılma bozuklukları,
• Cinsel istek bozukluklar,
• Vajinusmus ve Disparoniyi kapsayan cinsel ağrı bozuklukları,
• Orgazm ile ilgili bozukluklar,
• Madde kullanımının yol açtığı cinsel işlev bozuklukları,
• Genel tıbbi duruma bağlı olan cinsel işlev bozuklukları
• Henüz adlandırılamayan diğer altısına bağlı olmadığı bilinen farklı türlü cinsel işlev bozukluklarıdır.

Genel olarak baktığımızda erkek bireylerin daha fazla yakındıları durumlar; erken boşalma, erektil disfonksiyon, cinsel tiksinti bozukluğu, cinsel istek azlığı, boşalma problemleri ile ağrılı cinsel birleşme bozukluklarını kapsamaktadır. Kadınların daha fazla şikayet ettiği durumlar ise; uyarılma bozukluğu, orgazm bozukluğu, cinsel tiksinti bozukluğu, cinsel istek bozukluğu, vajinismus ve cinsel ağrı bozuklukları şeklinde bahsedilebilir.

Cinsel İşlev Bozuklukları Neden Olur?

Cinsel işlev bozukluklarına baktığımızda hem psikolojik hem de fiziksel yani organik nedenleri vardır. Bu sorun, fiziksel veya organik sebeplerle ortaya çıksa bile, sonrasında psikolojik nedenler de bu tabloya dahil olabilmektedir. Hipertansiyon, diyabet gibi kronik bedensel rahatsızlıklar, gebelik, yaşlılık veya menopoz, hormonlar, yetersiz cinsel eğitim, cinsellikle ilgili tabular, iş stresi, psikayatrik rahatsızlıklar; anksiyete bozuklukları, depresyon, psikoz gibi çeşitli hastalıklar cinsel işlev bozuklaklarında büyük bir rol oynarlar. Alkol veya madde kullanımı de cinselliği negatif yönde etkileyen cinsel işlev bozukluklarına sebep olan etkenlerin başında gelmektedir. Ek olarak ise cinsel birleşme sıklığı, ereksiyon ve cinsel istek konularında abartılı performans beklentileri ve bu beklentilerin gerçekleşmemesi performans kaygısına yol açarak cinsel işlev bozukluklarına zemin hazırlamaktadır

Cinsel İşlev Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

• Cinsel isteğin ve sekse duyulan ilginin çok az ya da hiç olmaması
• Cinsel aktivite sırasında uyarılmanın gerçekleşmemesi
• Cinsel aktivite sırasında vajina içerisindeki kayganlığın çok az ya da hiç olmaması
• Cinsel organlarda hissizlik
• Zor veya hiç orgazm olamama
• Cinsel aktivite sırasında ağrı ve rahatsızlık olması
• Cinsel aktivite sonrasında ağrı ve rahatsızlık

Cinsel İşlev Bozukluğu Nasıl Önlenir?

Cinsel işlev bozukluğunu önlemek için ona neden olan faktörlerden uzak durmak çok önemlidir. Bundan dolayı bu nedenler hakkında bilinçli olmak büyük önem taşır.

• Alkol alımının sınırlandırılması
• Doktorların önerileri tedavi planını özenli bir şekilde uymak
• Depresyon, endişe ve stres gibi psikolojik problemlerin oluşmaması
• Kalbe iyi gelen bir diyet programı oluşturulması ve sağlıklı beslenme
• Partner ile olumlu iletişim
• Düzenli egzersiz yapmak gibi faktörlere dikkat edilmelidir.

Cinsel İşlev Bozukluğu Tanısı Nasıl Konulur?

Kişilerin şikayetleri dikkatli bir şekilde dinlenmelidir. Risk faktörleri sorgulanmalı, hipertansiyon, diyabet gibi organik rahatsızlıklarının olup olmadığının öğrenilmesi gerekir. Sigara ve alkol tüketim durumunun da öğrenilmesi gerekir. Cinsel işlev bozukluğu tanısı koyarken kişinin cinsel yeterliliği ve cinsel yaşam kalitesinin değerlendirilmesi ve tedavi planını oluşturmak için kullanılan cinsel değerlendirme araçları ve testleri uygulanır. Bunlar dikkatli yapılmalı ve doğru yorumlanmalıdır. Öncelikle hasta fiziksel bir kontrole yönlendirilmeli tetkikler yapılmalıdır. Eğer fiziksel bir problem yoksa psikolojik nedenler düşünülmelidir.

Cinsel İşlev Bozukluğu Tedavisi Nasıl Olur?

Bu değerlendirmeler sonucunda, sorun psikolojik nedenlerden kaynaklı ise tedavi süresinde kişiye uygun bir terapi yöntemi belirlenir. Cinsel işlev bozukluğu tedavisinde birey ile görüşme gerçekleştirerek problemi meydana getiren nedenler birlikte incelenir, sorunun tedavisinde etkili olacak psikoterapiler ve ilaçlar seçilir. Eğer cinsel problem psikolojik faktörlere bağlı ise cinsel terapiler uygulanmalı ve mevcut tedaviye eklenmelidir.